* Muazzez İlmiye Çığ`nın ifade ettiği Sümerler`de tapınak fahişeliği vardı ve sadece fahişeler başını örterdi iddiası tamamen yalandır ve hayal ürünüdür. Muazzez İlmiye Çığ ne iddia ediyorsa her zaman için onun tersi doğrudur.

Peki bu örtünme konusunun doğrusu nedir?

Muazzez İlmiye Çığ`nın Tapınak Fahişeliği, Kuran, İncil ve Tevrat`ın Sümerler`deki kökeni gibi kitaplarında belirttiği bu iddialar herhangi bir kaynağa atıf yapılmadan söylenmiştir. Üstelik Sümer yazılı vesikalarında tapınak fahişeliği olduğuna dair bir ifade de bulunmamaktadır.

Ayrıca Sümer diyarında baş örtmeyi ifade eden bir eşya olmamakla beraber örtünme eşyasını ifade ettiği düşünülen 5 kelime bulunmaktadır. Üstelik başı örtme veya bunu çevreleme gibi konularda kadın veya erkek ayrımı bulunmamakta ve evli ve bekar ayrımı da görülmemektedir. Muazzez İlmiye Çığ bunları söylerken yukarıda ifade edildiği gibi herhangi bir kaynağa atıf yapmadan ifade etmektedir.

Fakat Sümer tabletleri tapınaktaki din kadınları konusunda fahişelik yaptığını gösteren bir iş bölümü olduğunu dair en ufak bir bilgi vermemektedir. Esas olarak söylemek gerekirse. Sümer diyarında tapınak fahişeliği bulunmamakta ve örtünmek fahişelikten gelen kutsal dini bir anlama da sahip değildir. Yani günümüz gözüyle bakacak olursak örtünmek aşağılık bir eylemden gelen, kalitesiz bir durum değildir.

Sümer diyarında günümüzde anladığımız gibi bir örtünme anlayışı olmayıp daha çok süs ve bedeni koruma düşüncesi ile başı kapatacak nesnelerin olduğu anlaşılmaktadır. Bu eşyaları kullanmanın ise herhangi bir sosyal statü sınırı, fahişeliğin ise dini bir yönü bulunmamaktadır.