Madde ile Mânânın; Ruh ile Vücûdun; Akıl ile Zekânın Buluştuğu Adres
Abdülhakim ALTUNTOP -- İSLAM ve BİLİM
ZAMANIN BİLİMSEL GERÇEĞİ
**
* “Allah gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir sonra bütün
bu işler sizin saydığınız hesap ile BİN yıl tutan bir günde yine onun nezninde
çıkar (O’na yükselir).” “İşte görülmeyeni de görüleni de bilen mutlak galip
merhamet sahibi odur" (Secde Suresi. A: 5 - 6)
"Melekler ve Ruh(Cebrail) oraya miktarı (dünyasenesi ile) ellibin yıl olan bir
günde yükselip çıkar" (Mearic Suresi. A: 4)
Kur’an’ın zaman gerçeğini dile getiren ayrıca pek çok
hikmetleri iç içe saklayan bu ayetleri beraber yorumlamak gerekir. Değil 14 asır
önce bugünün fiziği ile kavranması çok zor olan bu ayetler bir anlamda kendi
kendilerini yorumlamaktadır.
Fizikle ilgili bütün ayetlerde olduğu gibi önce ayetlerin verdiği mesajları
tesbit etmeye çalışalım.
1- 72. Sûre ayet: 4’de ruh ve meleklerin bizim kavramımızla ellibin
yıl olan bir mesafeyi 1 günde aldıkları belirtiliyor. Burada iki önemli mesaj
vardır: bunlardan birisi meleklerin ve ruhların süratlerinin madde suretinden
50000 x 365 defa fazla olduğudur. Maddenin sınır sureti saniyede 300.000
kilometredir ve (G) harfi ile gösterilir. O halde melek ve ruhun surati CN-Cx=18.250.000’dir.
Mesajlardan ikincisi ise zaman kavramının değişkenliğidir: Çok yakın yıllara
kadar zaman bir saat kavramıydı. Halbuki ayet zamanın çeşitli varlıklar için
farklı bir esneklik taşıdığını dile getiriyor.
2- Yorumu daha güç olan 32. Sûre 5 ve 6. ayetlerde ise
çok farklı mesajlar vardır.
a- Müfessirler çoğunlukla buradaki 1 yılı ilahi bir
iradenin halk olup dönmesi çok kısa bir gündür bize 1000 yıl gelmektedir
şeklinde yorumlamışlardır. Bazı müfessirler 1000 yıl deyimini binlerce yıldan
misal şeklinde kabul ederler. Buradaki kavram açıkça arz üzerinde zaman akışının
çok yavaş olduğu gerçeğidir. Gerek bu ayette gerekse yetmişinci sure 4 ayette
arzın üzerindeki zaman kavramının çok yavaş olduğu pek açık şekilde
vurgulanmaktadır.
b- Altıncı ayet arzdaki bu zaman ağırlığına bir
izah getirmektedir: "görünen ve görünmeyeni bilen Allahtır " şu halde zamanın bu
yoğun akışı görünme ve görünmeme olayıyla çok yakından ilgilidir. İlerde bu
hikmetin çok yeni bir fiziki yasayı temsil ettiğini açıklayacağım.
c- Bu surenin bir önceki ayetinde dünyanın yaratılışına ait
gün kavramınında bizim bilmediğimiz takvim günü olmadığı anlaşılmaktadır. Bütün
semavi kitaplarda arzın 6 günde yaratılması tabiri geçer. Kur’an bu ayetle bugün
tabirinin bizim gün kıstasından farklı olduğunu dile getirmektedir.
3- İki suredeki ayetlerin toplu mütaalasında ise
şu bilimsel mesajları tesbit ediyoruz:
a- Ruh ve melekler görünmez çünkü onların
süratleri madde süretinin çok fevkindedir.
b- Zaman akışı evrende çeşitli mekanlarda
farklıdır.
c- Allahın emri bir yaradılışı murad edince o
yansır sonra tekrar ona döner.
d- Eşyanın varlıkların görünür hale gelişi bir
sürat kavramıdır. Arzda olduğu gibi yoğun bir zaman içinde sınır süratteki
varlıklar görünür.
Acaba bugünün fiziği zaman sürat ve
maddesel görünüm hakkında ne diyor?
Einsten ve Lorenz, maddenin hız sınırını ciddi
bir yasa halinde saniyede 300 bin km olarak tesbit etti. Bu gerçek maddecileri
evrende sınır tesbit edecek şaşkınlıklara götürdü. Dirac ve Heisenberg bu sınır
tesbiti oyununu engelledi.
Maddede süratin sınırlı olma nedeni gravidasyona
bağlı ağırlıktan doğuyordu.
Columbia üniversitesi teorik fizik hocalarından Prof. Gerard Feinberg ve Dr.
Syrinkoff evrende maddeye has bu sınırın geçilebileceğini ileri sürdüler. Uzay
çalışmaları kütlesi bitmiş enerjilerin enerjileri bitmiş kütlelerin varlığını
tesbit etmiştir. İşte bu bilim adamları kütle kavramının dışında ışınların
varolacağını teorik olarak matematik formüllerle gösterdiler. Bu ışınlara
Tachyon veya Syrinkoff ışınları denir. Bu ışınlar süratlerinin sınırı aşması
nedeniyle madde vasfı taşımaz. Süratlerini yitirirlerse kütle kazanır,
maddeleşir ve görünür hale gelir.
Işık hızı (C) alınmak şartı ile bunların süratleri 2C, 10C olabilir. O zaman
zaman bu ışınlar için 1000 kez 50000 kez genişlemiş olur. Zaten kozmik ışınların
tetkikinden anlaşılmıştır ki evrenin çeşitli katlarında zaman akışı değişiktir.
Daha yavaş veya daha hızlı...
Tachyonlar sür’atleri kaybolduğu zaman maddesel
evrene çok büyük bir hacim dilimi içinde yansır. Bağımsızken bir nokta gibi
varolan böyle çılgın süratlere sahip ışınlar daha doğrusu varlıklar mekâna
geçince milyonlarca kez büyürler. Bu fiziksel yaklaşım kuranın melek kavramına
büyük bir uyumluluk göstermektedir. Meleklerin görünmezliği anlamı sonsuz
süretindendir.
Tachyonlar sür’atleri kaybolduğu zaman maddesel evrene
çok büyük bir hacim dilimi içinde yansır. Bağımsızken bir nokta gibi var olan
böyle çılgın sür’atlere sahip ışınlar daha doğrusu varlıklar mekâna geçince
milyonlarca kez büyüyorlar. Bu fiziksel yaklaşım Kur’an’ın melek kavramına büyük
bir uyumluluk göstermektedir. Meleklerin görünmezliği anlamı sonsuz
sur’atindendir. Nitekim ayetler bu gerçeği net bir şekilde ifade etmektedir.
Şimdi ayetlerin mesajlarına fiziğin bu en yeni
kavramlarının ışığı altında bir kez daha gözden geçirelim ve kuranın bilimsel
mucizelerini hayranlıkla seyredelim.
1- AYETLER NE DİYOR?
Melekler görünmez. Onların süratleri madde süratlerinin CN-Cx 18250000 (onsekizmilyonikiyüzellibin)
katıdır. Zaman onlarda etkisizdir. Bizde maddesel dünyada ağır akıcıdır.
Bilim ne diyor?
Sürati 300.000 km/sn.yi geçen
varlıklar görülmez. Zaman akış hızı onlarda etkisiz bir sürati temsil eder ve
evrende zaman hızı farklıdır.
Bu bilimsel ikrar meleklerin ve ruhun mesafe kaydını hiçe sayan intikallerini de
aynen tasdik ediyor.
2- AYETLER NE DİYOR:
İlahi irade görünmeyen kudretlerin akıl almaz süratleriyle yansır sonra size bin
ya da binlerce yıl gelen sürede döner buyuruyor.
İlim ne diyor:
Sürati akıl almaz hızlı olan tachyon ışınları sonsuz
kudretlerin temsilidir, süratlerini kaybedince madde mekânında görünür hale
gelir. Tekrar aynı sürate dönünce rücu eder döner diyor.
Fiziğin en yeni bilgileri 14 asır önce âlemleri
nurlandıran kuran ayetlerini henüz anlayabilme şerefinden ibarettir.
Bu 32 ve 70. suredeki ayetler öylesine hikmet doludur ki
hilkatin temelinde daha erişemeyeceğimiz nice sırlar saklamaktadır. Daha
önemlisi bu iki ayet insanoğlunun görmediği meleğe inanması gereğini fiziki bir
zorunluluk haline getirmektedir.
Amentümüzün en başında iman ettiğimiz melek kavramı yıllarca maddeci ateistler
tarafından istismar edilmiştir. Doğuda ve batıda materyalistler melek inancı ile
alay etmişlerdir. Şimdi kuranın apaçık mucizeleri içinde fizik sürrat kavramları
içinde bilim anlamaya başlamıştır.
Bu gerçek kuranın apayrı mucizesidir.
**** **** **** **** ****
**** **** **** ****
MEHAZLAR :
** ** Dr. Haluk NURBAKİ
* Kur’an-ı Kerimden Ayetler ve İlmi Gerçekler, ' den İKTİBAS EDİLDİ.