Abdülhakim ALTUNTOP - AY DA DÖNER

 

      * DÜNYAMIZIN BİRİCİK UYDUSU
AY DA DÖNER
   


    * Gökcisimleri evrende hareket halindedirler. Bu hareketler de son derece kontrollüdür ve tüm cisimler hesaplanmış bir yörüngede seyrederler. Kur’ân'da, Güneş ve Ay ile ilgili bazı ayetler şunlardır: "Güneş ve Ay’ın hareketleri bir hesaba göredir.” (Rahman Suresi, 5) Yine Güneş ve Ay’ın konu edildiği bir ayette "Ne Güneşin Ay’a erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir” (Yasin Suresi, 40) denilmiştir. Aynı manadaki bir başka ayet de şöyledir:
    
"Geceyi, gündüzü, Güneşi ve Ay’ı yaratan O’dur; her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler." (Enbiya Suresi, 33)
    
Günümüzde kabul gören teoriye göre, evrendeki büyük ve kütleli cisimler, kendilerinden ufak cisimlere karşı bir çekim kuvveti uygularlar. Bu şekilde, örneğin ay, kendisinden daha ağır kütlesi olan dünyanın etrafında bir yörünge çizmektedir. Dünya ve Güneş Sistemi’ndeki diğer gezegenler ise Güneş’in etrafında bir yörüngede hareket ederler. Güneş Sistemi’nin de yörüngesinde bulunduğu daha büyük bir sistem mevcuttur. Bu detayların can alıcı noktası ise şudur: Tüm uzaydaki yıldızlar, gezegenler ve diğer cisimler bu hareketleri esnasında kontrolsüz bir harekette bulunmazlar, birbirlerinin yörüngelerini kesmezler, birbirleriyle çarpışmazlar.

     Güneşin sabit olmadığı, belli bir yörüngede yol almakta olduğu bir başka ayette de söyle bildirilmektedir:
    "Güneş de, kendisi için (tesbit edilmiş) olan bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan, bilenin takdiridir." (Yasin Suresi, 38)
     Kur’ân'da bildirilen bu gerçekler, çağımızdaki astronomik gözlemlerle anlaşılmıştır. Astronomi uzmanlarının hesaplarına göre Güneş, Solar Apex adı  verilen bir yörünge boyunca Vega Yıldızı doğrultusunda saatte 720 bin km.'lik muazzam bir hızla hareket etmektedir. Bu, kabaca bir hesapla, Güneş’in günde 17 milyon 280 bin km. yol katettiğini gösterir. Güneş’le birlikte onun çekim sistemi içindeki tüm gezegenler ve uyduları da ayni mesafeyi katederler. Ayrıca, evrendeki tüm yıldızlar da buna benzer planlı bir harekete sahiptirler.  [Bakınız : Solar Apex Nedir ? ]
     Tüm bu gök cisimleri çok ince hesaplarla saptanmış yörüngelere sahiptir. Ve milyonlarca yıldır her biri kendi yörüngesinde diğerleriyle kusursuz bir uyum ve düzen içinde akıp gitmektedir.
    Tüm evrenin bu şekilde yörüngelerle donatılmış olduğu, yine Kur’ân’da söyle haber verilmiştir:
    "Özen içinde yollar ve yörüngelerle donatılmış' göğe andolsun." (Zariyat Suresi, 7).

    Evrende yaklaşık 200 milyar galaksi mevcuttur ve her galakside ortalama 200 milyar yıldız bulunur. Bu yıldızların pek çoğunun gezegenleri, bu gezegenlerin de uyduları vardır. Tüm bu gök cisimleri çok ince hesaplarla saptanmış yörüngelere sahiptir. Ve milyonlarca yıldır her biri kendi yörüngesinde diğerleriyle kusursuz bir uyum ve düzen içinde akıp gitmektedir. Bunların dışında pek çok kuyruklu yıldız da kendisi için tespit edilmiş yörüngede yüzüp gider.
     Ay'ın tek ısı kaynağı Güneşdir, dolayısıyla atmosferden yoksun olmasaydı ortalama sıcaklığı Yeryüzününkiyle aynı olacaktı. En yüksek ve en düşük, sıcaklıklar arasındaki fark çok yüksektir. Güneşin hemen altındaki Ay’ın tropikal bölgesinde  yüzey  sıcaklığı  +130 oC dir; ancak, yüzey gün batımına doğru hızla  soğur ve gece yarısıyla Güneşin doğması arasında -173 oC ye düşer. Bu yüzden Ay’ın  tropikal bölgesindeki günlük  sıcaklık değişimi, 300 oC yi geçer; suyun günlük kaynama  sıcaklığının  çok yukarılarından sıvı havanın  sıcaklığına kadar değişiklikler gösterir.  Ancak bu alt ve üst sınırlar, yalnızca  tropikal bölge  ve uzaya açık  yüzey için  geçerlidir.  Ay yüzeyindeki maddelerin  yalıtıcı özelliklerinden ötürü  günlük sıcaklık  ya da soğuk dalgaları, yarım metreden daha aşağısını etkilemez;  Bu derinliklerde radyo spektrumu içinde kalan  ısı yayılımı gün  boyunca sabit kalır ve  -30 oC dolayında bir ortalama  sıcaklığa  denktir.

     Yapılan ölçümler, Ay üzerinde Güneş  tam meridyende bulunduğu zaman  sıcaklığın 100 oC nin üzerinde olduğunu  göstermiştir. Güneş ışığı olmayan  yerlerde  ise, sıcaklık  -170 oC  den itibaren  artmaya başlar, on beşinci gün  yani Güneş tam meridyende  bulunduğu sıralarda  sıcaklık  100 oC ye varır ve bu tarihten  itibaren yavaş  yavaş azalarak nihayet  Güneşin battığı 29,5 gün sonra tekrar, -170 oC  ye iner.
    
Kamerî ay ve yıllara göre ifa edilen ibadetlerde Ay'ın hareketleri gözlenmektedir. İslamiyet'te her yıl, 12 kamerî  aydan oluşur. Her ay ise, hilâlin ilk görülmesiyle başlar ve hilâl ilk görüldüğünde sona erer. Bir Kamerî ay 29 veya 30 gün sürer. Ancak arka arkaya birkaç kez 29 gün veya 30 gün sürmesi mümkündür. Peki ayın hareketleri nasıldır ve kamerî ay hesaplanabilir mi?
   
Ay, Dünya çevresinde (ve kendi çevresinde) saat istikametinin aksi yönde döner ve bir turunu 27.321661 günde tamamlar (yıldız ayı=sidereal month). Her iki süre eşit olduğundan, ayın hep aynı yüzü Dünyaya bakmaktadır. Ancak dünya bu esnada Güneş etrafında döndüğü için Ay da Dünya ile beraber Güneşin etrafında dönmüş olur. Ay'ın görülmesi Güneş ışınlarına bağlı olduğundan, bizim anladığımız şekliyle "bir kamerî ay", Güneşten bakıldığında Ay'ın Dünya etrafında dönme süresidir (kavuşum ayı=synodical month). Ay'ın Dünya etrafındaki dönüş yönü ile Dünyanın Güneş etrafındaki dönüş yönü aynı olduğundan (saat istikametinin aksi yönü) bir kamerî ay, Ay'ın Dünya etrafındaki dönüş süresinden daha uzundur. Aradaki fark da yine Dünyanın Güneş etrafında kat ettiği açıyla doğru orantılıdır:
    
Ay yörüngesinin elips şeklinde oluşu; yörünge hızında değişimlere neden olur. Bu nedenle bir ay gerçekte, 28.9 ila 30.1 gün arasında değişebilir. (Muhammad Zuhdi'nin, Prof. M.H. Elnaby'nin çalışmalarına dayanarak hazırladığı ve ışık hızının hesabına dayanan sunusunda, yıldız ayı ve kavuşum ayı tanımlarını canlandırmalı olarak görebilirsiniz.)
       Bilindiği üzere bir yıl içerisinde Ay Dünya etrafında 12 kez dolanır. Dolayısıyla eğer Ay'ın yörünge düzlemi Dünya'nınkiyle çakışık olsaydı bir yılda 12 kez Güneş tutulması meydana gelebilirdi. Fakat durum böyle değildir. Ay'ın ve Dünya'nın yörüngeleri arasında 5°'lik bir Açı vardır. Yörüngelerdeki bu konum nedeniyle Güneş Ay ve Dünya'nın aynı çizgi üzerinde olmaları çok sık karşılaşılan bir durum değildir. Böylece her ay bir Güneş tutulması oluşması engellenmiş olur. Nitekim bir yılda en az iki en çok beş Güneş tutulması meydana gelebilir. Bu tutulmaların da az bir bölümü Tam Güneş Tutulması'dır. Ayrıca Tam Güneş Tutulması Dünya üzerinde tam gölgenin düştüğü çok dar bir bölgeden izlenebilir. Bu da Tam Güneş Tutulması'nın belli bir bölgeden görülme sıklığını çok azaltır.
    
Ay’ın iki gerçek hareketi vardır. Birincisi, Ay’ın arz etrafındaki dolanımıdır. Newton Kanunu gereğince, tıpkı arzın ve diğer gezegenlerin  Güneş  etrafındaki  hareketi  gibi, Ay da Arz  etrafında gerçek bir  harekette  bulunur. Güneşin ve diğer gezegenlerin pertürbasyonları ihmal edilirse, Ay odaklarının birinde Arz'ın bulunduğu bir elips üzerinde hareket eder. Bununla beraber bu elips çembere çok yakındır. 
      Ay, dünya etrafındaki dönmesini ortalama 27 gün, 7 saat, 43 dakika 11,47 saniyede  tamamlar...
   
  Ay'ın kendi ekseni etrafında dönüşü ile Dünya çevresindeki dönüşü eşit zamanda olmaktadır: 27,32 gün. Kombine (bileşik) dönüş diye de anılan ve Dünya ile Ay arasındaki karşılıklı kütle çekişinin (gravitasyon) sonucu olan bu dönüş nedeniyle, Ay Dünya’ya hep aynı yüzüyle yönelik kalır.
     Oysa, farkına varılabilecek az bir sapma olmaktadır. Ay yörüngesi tam bir çember olmayıp elipse benzer. Ay, Dünya’ya yaklaşınca daha hızlı, uzaklaşınca daha yavaş hareket eder. Dönüş her zaman eşit olduğundan Ay'ın sağ (veya sol) kenarına bakılıyor olur. Bundan başka Ay’ın dönme ekseni de, yörüngesine dik değildir. Bu nedenle, Dünya, Ay'ın bazen Kuzey (veya güney) kutbuna doğru hafifçe yönelik durumdadır. Bu, eksendeki eğilme nedeniyle, bir Ay dolanımı içinde, yerden Ay’ın yüzünün, yaklaşık yüzde 60’ı görülür.

   Ay'ın yalnızca Yer çevresinde döndüğünü söylemek yanlıştır. Gerçekte hiçbir gök cismi  öbürünün çevresinde  dönemez; iki gök cismi  oluşturdukları sisteminin  ortak çekim merkezi  çevresinde dolanırlar.
    Söz konusu  iki gök cisminin kütleleri eşit olursa, ortak çekim  merkezleri, iki cisim  arasındaki uzaklığın ortasında yer alır. Gök cisimlerinden  birinin  kütlesi  daha büyük  olursa, söz konusu  merkez  bu  gök cismine daha  yakın olur.
     Genellikle “Ay Dünyanın etrafında döner” denir. Evet bu bir bakıma doğrudur ancak olan biteni tam olarak açıklayamaz. Çok açık bir şekilde söylemek gerekirse, Dünya ile Ay, ortak ağırlık merkezleri etrafında, gövdesinden tutularak çevrilen bir dambılın iki topu gibi dönerler.

     Bilindiği gibi Yer, Ay’dan  81 kat büyük  olduğundan, ortak çekim  merkezi  Yer’e doğru kayar ve alttaki çizimde [Şekil: 1’de] görüldüğü gibi, Yerin içinde bulunur, Bu açıdan ele alındığında, Ay’ın Yer çevresinde dolandığı söylenirse de, Yer’in merkezi çevresinde dönmediği bir  gerçektir. Bu ayrım, bir çok  gök bilim hesabında önemli bir etmendir.
   


     Çekim Merkezi A’da Yerin içinde bulunur (üstde). Altdaki çizimde [ŞEKİL: 2], Çekim Merkezi çevresinde dönen  Yer ve Ay’ın üç konumu görülmekdedir; çekim merkezinin  Yer'in içinde bulunması nedeniyle [sebebiyle], birçok açıdan “Ay, Yer’in çevresinde dönüyor” demek yeterlidir
    

ÇEKİM MERKEZİ
ŞEKİL: 2  AY'IN ÇEKİMİ


     Ay'ın ikinci gerçek hareketi, ekseni etrafındaki  hareketi  yani rotasyonudur. Gözlemler, Ay'ın hep aynı yüzünü gördüğümüzü gösteriyor. Buradan Ay’ın rotasyon periyodu ile yörünge  periyodunun eşit olduğu  anlaşılıyor. Bu özellik, Ay’ın açısal  rotasyon hızının eşit olduğu şeklinde de ifade edilebilir. Bu durum şekil: 3’de gösterilmiştir. Ay, yörüngesi üzerinde, (1) konumunda olduğu zaman Ay’ın M merkezini K kraterine birleştiren  doğrultu Arz’dan geçsin. Ay, (1) konumundan (2) konumuna kadar giderken yörüngesi üzerinde θ açısı kadar hareket eder. MK doğrultusunun, (2)  konumunda da, Arz’dan geçmesi (yani Ay'ın aynı K noktasının Arza yönelik olması) için, Ay’ın ekseni etrafında da θ (LMK açısı) kadar dönmesi gerekir.

  
   

AY’IN ROTASYONU

       ŞEKİL : 3. AY’IN ROTASYONU


        Ay'ın açısal dönme hızı ile açısal yörünge hızı eşit  olduğundan
     şekildeki MK doğrultusu her zaman   Yer'e [Arz’a] yöneliktir.

    
    Ay, kendi ekseni etrafında her içtima ayında bir kere  döner. Dönme müddeti, Dünya  etrafındaki  ortalama devir müddetine  tamamen eşittir. Bu dikkat çekici zamanlama Ay'ın Dünyaya hep aynı yüzünü göstermesine yol açar.

 

ayhareketi
        Ay'ın, Kendi Ekseni Etrafında Dönüşü


      Yörüngesel  hareketindeki  düzensizlikler ve yörüngesinin ekliptik düzleme eğik olması “optik titremeler”   oluşturarak  Dünyadan Ay’ın yüzeyinin  % 59’unun görünmesini sağlar. Kalan % 41’lik bölüm, Luna 3 adlı Rus uzay gemisinin Ekim 1959 tarihinde fotoğraflarını çekmesine kadar bilinmiyordu. O günden bu yana ayrıntılı haritaları çıkarılmıştır.
      Arz ile Ay arasında  birbirine benzemeyen daha başka noktalar da  vardır. Yer  ekseni  etrafında  döner; Ay'da ise, dönme çok yavaş  olur. Bir tarafı  on beş (15) Dünya günü  (360 saat) karanlık iken, diğer  tarafı  on beş (15) Dünya günü  Güneş ışınlarına maruz kalır. Bu durum  Dünya'ya nazaran  çok  büyük  sıcaklık farklarının doğmasına yol açar…

     Ekseni etrafındaki  hareketini bir ayda  tamamladığına göre, Ay’da  gündüz ve geceler  on beşer gün sürer. Bu yüzden Ay yüzündeki  sıcaklık değişmeleri dünyaya nazaran  çok daha büyüktür. Bunun  +100 ile  -100 arasında değiştiği sanılıyor.
     
Ay’da hava olmayışın en mühim neticelerinden biri, gece ile gündüz arasındaki aşırı sıcaklık farkıdır. Güneşin tam tepede  olduğu zaman  yüzey  sıcaklığı  +135 oC   ye (max.) erişirken;  gece, Güneş görmeyen  tarafın  sıcaklığı ise, -170 oC  ye (min.) kadar düşer. (Eğer  arz da atmosferini  kaybetseydi, sıcaklıkta  aynı aşırı farklar görülecekti.

     Ay’ın görünen iki hareketi vardır. Bunlardan birincisi, günlük hareketidir. Bütün gök cisimleri gibi, Ay da her gün doğudan doğar, batıdan batar.  Ay'ın görünüşte doğudan batıya doğru  hareket etmesi, Dünya'nın [kendi mihveri etrafında] dönmesinden ileri gelen bir görüş yanılmasından başka bir şey değildir [Bkz. Şekil: 3]. Dünya etrafındaki hakiki hareketi batıdan  doğuya  doğrudur. Ortalama yörünge sür’ati saatte 3660 kilometredir. Bu süratle hareket ederken doğuya  doğru bir kayma hasıl olur. Ay, böyle her gün biraz daha [ortalama 50 dakika] daha geç doğar ve batar. Bu zaman kaybına Gecikme Süresi denir.
    Ay, ancak bu yüksek hızı nedeniyle [sebebiyle] Dünya'nın kuvvetli çekim gücünden korunabilmektedir. Ay, hızının daha yavaş olması halinde dünyaya çarpabilecek, daha hızlı olması durumunda ise uzaya savrulacaktı.
   
Ay’ın büyüklüğü ve hızı dünyayı etkilemekte ve Gel-Git [Med-Cezir] dediğimiz olaya sebep olmaktadır. Ay'ın çekim kuvvetinin biraz daha fazla olması halinde dünyanın büyük bölümü bir anda sular altında kalabilirdi.
    Ay’ın görünen ikinci hareketi ise; her 24 saatte, doğuya  doğru ve yıldızlara göre yaptığı 13o lik harekettir. Güneşin de yıldızlara göre görünen bir hareketi olduğunu biliyoruz, ancak bu hareket miktarı 24 saatte 1o kadardır. 1yaklaşık 4 dakikaya karşılık geldiğinden Ay her gün  takriben 52 dakika  geç doğar. Ancak bu miktar ortalama  bir değer olup, sonbaharda 20 dakikaya kadar inebildiği gibi, ilk baharda da  52  dakikadan fazla olur.
     Ay ve Güneşin bu görünen hareketleri günlük hareketin zıt yönündedir. Açık olarak görülüyor ki ard arda gelen iki Yeni Ay  aynı noktada olmaz. Bir  Yeni Ay  evresinden sonra Ay’ın tekrar  Güneşe kavuşması için, bir kez dolandıktan sonra  yaklaşık  27o lik bir  dolanma  daha yapması gerekir. Bu nedenle (sebeple) iki aynı evre arasındaki zaman farkı olarak tanımlanan kavuşum ayı, bir yıldız ayından uzun olur. Bir  kavuşum ayı 29,53059 gündür. Bir ay denilince kavuşum ayına ait zaman anlaşılmalıdır.
    
Ay'ın bir yüzeyinin  Dünya'dan gözükmeyişinin sebebi; kendi mihveri etrafında dönüş süresine müsavi olmasından dolayı olduğunu -hemen hemen- bütün ilim adamları belirtmiş  olmasına rağmen; Sadettin MERDİN ise ( Tanrıya Koşan Fizik ) isimli bir kitabında  "Ay’ın ilginç bir özelliği de kendi ekseni etrafında  dönmez. Bu yüzden Ay biz insanlara hep aynı yüzünü gösterir. Diğer karanlık yüzünü göremeyiz." demek suretiyle yanlış bilgi vermektedir. Bu bilgiyi hangi mehazdan  naklettiğine dair bir  dipnot belirtmemiş olduğundan  kendi şahsî (indî) fikri –varsayımı- olduğunu  zan ediyoruz. Ancak buna benzer bir açıklama  Isaac ASIMOV' un bir kitabında da (Yeryüzü ve Uzay , Sh: 113) mevcut olmasına rağmen; aynı paragrafın sonunda: "...Kuşkusuz bu durum gerçeğe uymaz. Elbette Ay her zaman aynı yüzünü dünyaya çevirir ama aynı zamanda döner. " demek sûretiyle Ay’ın kendi ekseni etrafında  dönmediği iddiasını farklı bir üslupla tenkid etmiştir. "Ay da döner mi?"  başlığı altında  yazmış olduğu iki sahifelik konu bütün olarak okunduğunda mes'elenin daha iyi anlaşılacağı kanaatindeyiz.
    Isaac  ASIMOV' un haricinde, Lütfi GÖKER ise; bir kitabında : “Ay, Yerküre etrafındaki yörüngesi üzerinde dolanırken, Yerküreden Ay’ın yüzeyine ait yapılacak gözlemlerde, Ay’ın daima aynı yüzünün gözlendiğini tesbit ederiz. Bu durum bizde, Ay’ın Yerküre etrafında bir dönme hareketi yapmadığı düşüncesi uyandırır. Gerçekte, Ay’ın daima aynı yüzünün görünmesi onun ekseni etrafında da bir dönme hareketi yapmadığını gösterir. Bunu aşağıdaki şekil üzerinde  açıklayalım.” (
Türk- İslâm Astronomi Bilginleri ve Gökyüzü Bilgileri. Sh: 100. ) Demek sûretiyle paragrafın son cümlesinde “.....onun [Ay’ın] ekseni etrafında da bir dönme hareketi yapmadığını gösterir.” Yazısından Ay’ın kendi ekseni etrafında dönmediği anlaşılmakta ise de; Parağraf içerisinde yukarıda belirtilen bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek için Gerçekte,....” kelimesiyle başlamasından dolayı; “...... hareketi yapmadığını gösterir.” Cümlesi içerisine -ma- olumsuzluk eki sehven yazılmış olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Parağrafın sonunda çizili bulunan şekilde Ay’ın ekseni etrafında dönmediği değil; döndüğü gösterilmektedir. Şeklin açıklamasını ise; bir  sonraki sahifede anlaşılır bir ifadeyle  yazmışdır. Hatta bu  hatânın Lütfi GÖKER tarafından değil; Kitabın baskı için hazırlık aşamasında bilgisayar ile yazılırken [dizgi esnasında] olduğu daha mantıklı gelmektedir. Lütfi GÖKER’in kendisinden kaynaklandığı iddia edilse bile; değişen bir durum olmaması gerekir.  Zira sehven yanlış yazı yazmak veya konuşurken yanlış bir cümle sarfetmek insanın iradesi haricinde olan bir durumdur. Önemli olan yapılan hatânın farkına varılıp kısa zamanda düzeltilmesidir.
     
Meselâ biz bu yazıyı yazarken mümkün olduğu kadar doğru cümleler kullanarak yazmaya, yanlış bilgi vermemeye gayret etdik. Buna rağmen hatâmız olmuş olabilir; Zaten  hatâmız olmadığını veya olamayacağını iddia edemeyiz. Bunun için farkında olmadan yazmış olduğumuz yanlış  yazılarımızın tashih edilmesi için  ilim adamlarımızdan veya herhangi bir okuyucumuzdan E-MAIL bekliyor, tashih edileceğini taahhüd ediyoruz.
    Herhangi bir kitab içerisindeki bir konuyu noksan okuduğumuz  vakit çoğu zaman  yanlış bilgi almamız mümkün olan hadiselerdir.
    Şayet, Ay'ın bir yüzeyinin dünyadan  gözükmeyişinin sebebi; kendi mihveri etrafında  dönmeyişi olsaydı; Ay'ın dünya  çevresinde  dönmesinden oluşan jiroskobik denge sebebiyle Ay Dünyadan  uzaklaşacak, dolayısı ile gözükmesi dahi imkansız olacaktı.
     Ay’ın dünya  etrafında dönmesi sebebiyle oluşan  jiroskobik dengenin karşısına, kendi mihveri etrafında dönmesi sebebiyle oluşan santrifüj kuvvet oluşmakta, dolayısıyla her ikisi arasındaki mesafe belli bir seviyede kalmaktadır. Muayyen bir vakte kadar da  aynı mesafede bulunacaktır..
    Ay'ın Dünya çevresindeki dönüşünü tamamlayarak gökyüzünde eski durumunu alması, 27 gün 7 saat 43 dakika 11,6 saniye alır. Dünya Güneşin çevresinde Ay’ın dönüş yönüyle aynı yönde döndüğü için,aynı görünüşe ulaşması 29 gün 12 saat 44 dakika 2,8 saniye sürer. Bu süre iki dolunay arasındaki zamana eşittir ve çok eski zamandan beri bilinmektedir. Ay’ın ortalama hızı 1,023 km./saniyedir ve bu değer  ortalama  açısal hız olarak saatte  33 dakikalık bir açıya eşdeğerdir; bu da Ay’ın çapından biraz fazladır.

   Burada önemli bir hususa değinmeliyiz: Kitab-Mukaddes [Tevrat], Güneş ve Ay’ı her ikisini de «ışıklandırıcı» diye nitelendirdiği sadece Güneşe büyük, Ay'a küçük sıfatlarını ekleyerek iki cismi birbirinden ayırt ettiği halde, Kur’ân gerek birine, gerek ötekine boyut farklılıklarını yansıtan sıfatlardan farklı sıfatlar da vermektedir. Evet, Kur’ân’ın yaptığı bu şekildeki ayırım tamamıyle benzetme  yoluyladır, ama Güneşin ışık neşredici, Ay’ın ise ışık yansıtıcı oldukları, dolayısıyle aynı cins ışıklandırıcılar olmadığı kavramını ifade ederken,  o asrın insanlarının zihinlerini bulandırmadan onlara bundan başka bir şekilde nasıl hitap edebilirdi.
   "
Ay’ın da seyrine menziller tayin ettik. Nihayet, eski urcun haline döndü (kurumuş hurma dalının yay şeklini almışdır)
".
    Ayet-i kerimede anılan menzillerden maksad, Ay'ın görünüş safhalarıdır. Bu menziller maddi olmayıp Ay'ın Yer çevresinde tuttuğu yörüngedir.
   Allah’ü Teala bu yörüngenin nasıl olduğunu bildirmek  amacıyla Urcun'i Kadim gibi olduğunu buyurup bu menzillerin bir  yörüngeden başka bir şey olmadığını göstermişdir.

     Urcun; hurma salkımının, eğri olan dip tarafına denir. Bunun eskisi, yani önceki yıla ait salkım çöpü daha ince,  daha eğri ve daha renkli olur. Bu benzetme, ilk ve son şeklini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda Ay’ın yörüngesinden geçerken dünya çevresinde bir ayda aldığı yolun şeklini de göstermiş oluyor. Ay’ın  yolu, tam dairevi olmayıp, bir tarafı konkav bir eğrilik arz etmektedir.

     Bu dalda Hurma salkımı yaratılır; salkım büyümeye başlayınca yapraklar alınır, böylece çıplak bir hâlde kalır, büyüyen salkım, bu dalı eğer, nihayet salkımı da alınır. Ağaç köküne ekli olan kısmı kalın ve enlidir. Bu en ile kalınlık dipten uca doğru gittikçe azalır, salkımın ağırlığından da bu uç tarafı sarkar, kok tarafının kalın olmasından ötürü de dalın orta tarafı yüksekde kalır, sanki bir «Elips» biçimini alır. İşte yörüngenin «Elips» şeklinde olduğunu Kur'an-ı Kerim böyle, gâyet kolay anlaşılır bir ta’rifle bildirmiştir.  
     * 
     


      Urcun’i Kadim

     * Urcun’i Kadim

  
     *  Ay'ın yörüngesi diğer gezegenlerin uyduları gibi düzgün bir yörüngede ilerlemez. Ay, yörüngesinde seyrederken Dünya'nın bazen önüne bazen arkasına geçer. Aynı zamanda Dünya'yla birlikte Güneş'in etrafında da döndüğünden, uzayda sürekli "S" harfi benzeri bir yörünge çizer. Ay'ın uzaydaki bu yörüngesinin şekli, Kur'an'da "eski bir hurma dalı gibi döndü (döner)" ifadesiyle tarif edildiği gibi, kurumuş hurma ağacı dalının eğriliğine oldukça benzemektedir. Nitekim ayette geçen "urcun" kelimesinin anlamı, kuruyup incelmiş, bükülmüş hurma dalıdır ve hurma ağacının meyveleri toplandıktan sonra, salkımdan geriye kalan kısmı ifade etmek için kullanılır. Ayrıca bu salkım dalının "eski" ifadesiyle tasvir edilmesi de son derece hikmetlidir, çünkü hurma dalının eskisi daha ince ve daha eğridir.
     Bu benzetmeyle Ay'ın evrelerindeki ilk ve son şekliyle beraber, Ay'ın Dünya etrafında kat'etdiği yörüngenin şekline de işaret vardır. Ayetin matematiksel ölçülendirmeye dikkat çekmesi kadar, eğri ve eski hurma dalıyla yaptığı benzetme de mucizevi niteliktedir ve o dönemin bilgi seviyesiyle ne Ay'ın yörüngesindeki matematiksel inceliklerin, ne de Ay'ın Dünya'nın etrafında dolanırken çizdiği yörüngenin şeklinin bilinmesi mümkündür.


AYın Menzilleri
 ŞEKİL : 4. AY'IN MENZİLLERİ  ( YÖRÜNGELERİ )
     

  
     Ay’ın Dünya etrafındaki dolanımına gelince; Dünya ve Ay iki cisimli bir sistem oluştururlar. Bu iki cisim, kendi oluşturdukları sistemin kütle merkezi etrafında dolanım hareketi yaparlar. Dünya, Güneş etrafındaki dolanımını bir yılda (365.2422 ortalama Güneş günü) tamamlarken Ay’da Dünya etrafındaki sideral peryodunu 27.3 günde tamamlar. Ancak, bu süre zarfında Dünya'nın da yörüngesi üzerinde hareketi olduğundan Ay bu dolanımını Güneş'e göre 29.5 günde tamamlamış olur. Gökyüzüne baktığımızda Ay'ın yörüngesi üzerindeki hareketi Doğu’ya doğrudur. Ay, her gün 360 / 29.5 [° /gün] kadar yani günde yaklaşık 12°.2 kadar Güneş'e göre Doğu’ya doğru hareket eder. Bunun anlamı şudur; diyelim ki her hangi bir gece Ay’ı saat 23:00 ‘da meridyende gözledik. Ertesi günü Ay aynı saatte meridyenin 12°.2‘ kadar doğusunda bulunur. Bu kez meridyenden geçme saati 12.2/15 = 0.81 saat, yani 48.8 dakika daha gecikecek ve 23:48.8 ‘de meridyenden geçecektir. Ay'ın deklinasyonuna bağlı olarak bu sürenin değişeceği de unutulmamalıdır.
     *
     *
    

       * * MEHAZLAR :
      *  Yeni Rehber Ansiklopedisi
    
*  Grolier International Americana Encylopedia
    
*  Genel Coğrafya (Tabiat ve İnsan)
    
*  G. Dünya Atlasları Ansiklopedisi
    
*  Yeryüzü ve Uzay
    
*  Müsbet İlim Yönünden Tevrat  İnciller ve Kur’ân
    
*  Kur’ân  Işığında Kainat ve Göklerin Fethi
    
*  Bilim Adamlarına Baş Eğdiren Kitâp
    
*  Gezegenler Kılavuzu
    
*  Türk- İslâm Astronomi Bilginleri ve Gökyüzü Bilgileri
    
*  Müsbet İlim Yönünden Tevrat  İnciller ve Kur'ân
    
*  Tanrıya Koşan Fizik
      *  Genel  Astronomi .1
      *  Astronomi ve Uzay Bilimleri
      *  Marifetnâme
     *  Kur'an Işığında Kainat ve Göklerin Fethi
     *
    

  *   "AY DA DÖNER"   İsimli bu makalemiz genişletilerek "Ruyet-i Hilal Meselesi" İsmi ile
   
E-Kitap olarak çıktı ..  Toplam : 184 Sayfadır.   E-Kitap  Sayfamızdan İndirebilirsiniz.

 * BU SAYFA  Abdülhakim ALTUNTOP  TARAFINDAN HAZIRLANMIŞDIR.

TelePhone & WhatsApp :

*****

E-Mail :

altuntopnet@gmail.com

Adress :

BUCA / İZMİR