Abdülhakim ALTUNTOP -- İSLAM ve BİLİM

ZAMAN NEDİR?

    * Alm. Zeit (f), Fr. Temps (m), İng. Time. Değişmekte olan bir standart hâdiseyle kıyaslanarak ölçülen; başlangıç ve son kabul edilebilecek iki hâdise veya vakit arasında geçen müddet (süre). Zamanın ölçülmesinde ekseriya bir sarkacın salınımı, dünyânın dönüşü veya bir elektromanyetik radyasyonun titreşimi gibi devrî (periyodik) bir hâdise esas alınır. SI (Systeme International) birim sisteminde zaman birimi olan sâniye, sezyum elementinin tayfındaki çizgiler kullanılarak tespit edilmektedir. Buna göre 1 sâniye (1 s) sezyum 133 atomunun en düşük enerjiye sâhip olduğu haldeki iki çok yakın seviye arasındaki geçişte ortaya çıkan radyasyonun titreşiminde 9.192.631.770 periyod meydana gelmesi için geçen müddet olarak târif edilir. Bu müddet sezyum saati (atom saati) kullanılarak ölçülür. Daha önceleri 1 sâniye 1 ortalama güneş gününün 86.400’de biri olarak târif edilirdi. Hâlen bu târif de kullanılmaktadır.
    İnsanlar çok eski zamanlardan beri güneşin ve ayın hareketlerinden zamanı ölçmek maksadıyla faydalanmışlardır. Bir günden veya aydan daha uzun müddetlerin ölçülmesi ise hava durumunda, hayvanların davranışlarında ve bitkilerin görünüşlerinde bâriz değişikliklerin meydana geldiği mevsimler esas alınmıştır. Zirâat ve hayvancılıkta faaliyetler için zaman ölçüsü olarak mevsimler esas alınır. Daha uzun müddetleri, meselâ târihî bir hâdisenin zaman içinde yerini veya bir kimsenin yaşını ifâde etmek için ise bâzı hâdiseler başlangıç veya referans noktası olarak kullanılmıştır. Bunlar önemli kıtlık, bolluk, soğuk veya sıcak, salgın hastalık, harp veya bir hükümdarın idâreyi ele alması gibi önemli hâdiseler olmuştur. Daha da uzun zaman parçalarını meselâ, târihî devirleri ifâde etmek için tesiri devam etmekte olan büyük bir değişikliğin başlangıcı, meselâ, peygamberlerin gelişi ve dînin yayılışında önemli târihler esas alınmıştır. Bu şekilde takvimler ortaya çıkmıştır.
    Güneşin günlük görünen hareketinde aynı noktadan müteâkip iki geçişi arasında geçen zaman gün olarak târif edilmiştir. Bâzı iptidâî topluluklarda bunun yerine iki uyku veya karanlık arasındaki zaman esas alınmıştır. Medenî topluluklarda ise gün içinde taksimât yapılmış ve; yalın gözle rasat edilmesi kolaylıkla mümkün olabilen akşam veya güneşin batışı (gurûb, “sunset”), yatsı veya yıldızların görünmesi ve gökyüzünün tamâmen kararması (işâ, “end of evening twilight”), gece yarısı (midnight), imsak veya gökyüzünün aydınlanarak yıldızların kaybolması (fecr, “morning twilight”), sabah veya güneşin doğuşu (tulû-ı şems, “sunrise”), güneşin ufuktan bir mızrak boyu yükselerek bakılamayacak kadar parlaklaşması (işrak vakti), gündüz zamânının ikinci dörtte biri (duhâ vakti), öğle veya zevâl (zuhr, “noon, midday”), ikindi veyâ gündüzün takriben üçüncü dörtte biri (asr, “late afternoon”), güneşin ufka bir mızrak boyu yaklaşması ve yalın gözle bakılabilecek kadar sararması (isfirar) vakitleri tespit edilmiştir. Böylece gün, güneşin aydınlatmasına bağlı olarak parçalara ayrılmış olmaktadır. Bu bölünüş ekvatordan uzaklaşıldıkça mevsimden mevsime değişmektedir. Mekanik (kumlu, sulu veya rakkaslı) saat makinalarının yapılması ve kullanılması ile bir günü, uzunlukları birbirine eşit parçalara bölmek mümkün olmuştur. Bir yıl içinde gündüzlerin ortalama uzunluğu ile gecelerin ortalama uzunluğu takriben birbirine eşittir. Ortalama gündüz 12 saat ve ortalama gece de 12 saat olmak üzere 1 gün 24 saate ayrılmıştır. (Bir dâire sâdece cetvel ve pergel kullanılarak 2, 3, 6, 12, 24,... parçaya kolayca bölünebilmektedir.) Günlerin saatlere bölünmesi, zamânımızda nakliyat, haberleşme ve ticâretin yaygınlaşması ve hızlanması neticesinde büyük önem kazanmıştır.
     Günden daha uzun bir müddet olarak da esası daha çok insan hayâtını tanzim eden dînî âdetlere dayalı ve 7 günden meydana gelen hafta kabul edilmiştir. Ticârî ve idârî bakımdan da haftanın belirli günlerinde belirli işlerin yapılması, muayyen günlerde muayyen saatlerde çalışmanın tâtil edilmesi ve ibâdet yapılması bütün dünyâda içtimâî hayâtın bir parçasıdır. Haftanın müddet ve başlangıç ve bitiş günleri bakımından ay veya güneşin devrî hareketiyle hiçbir münâsebeti bulunmamaktadır.
    Ay ise, arzın uydusu olan ayın hareketine, daha doğrusu ayın görünüşüne dayanan bir zaman ölçüsüdür. Yeni ayın müteakip iki görünüşü veya iki ictima veya kavuşum (lunation) arasında geçen takriben 29.5, (29.530) ortalama güneş günü uzunluğundaki müddet “1 ay” dır. 12 kamerî (lunar) ay takriben 354 gün veya 1 kamerî yıl olmaktadır. Bu kamerî yıl ortalama güneş yılından yaklaşık 11.25 gün daha kısa olduğundan kamerî ayların yeri güneş yılı içinde değişir. Bu sebeple kamerî yılbaşı tropik yıla göre her yıl takriben 11 gün daha önce olmakta ve her mevsimi dolaşarak takriben 33.5 tropik yılda bir aynı mevsime gelmektedir. Buna karşılık arzın güneş etrâfında bir tam devir yapması için geçen müddet de dünyânın kendi ekseni etrâfında tam sayıda devrine veya tam güne tekâbül etmemektedir. Bir güneş yılı (tropik, dönencel yıl) ortalama güneş zamanı cinsinden 365,24 2216 gün, yâni 365 gün 5 saat 48 dakika 46 sâniyedir. Bu sebeple takvimin güneş yılına uydurulabilmesi için esas olarak 365 günlük bir yılı aldıktan sonra takriben dörtte bir günlük fazlalık için bâzı düzenlemelerin getirilmesi gerekmiştir. Ayların farklı fakat birbirine yakın gün sayısına sâhip olarak seçilmesi ve artık (kebîse) yıl fikri bu sebeplerle ortaya çıkmıştır. Artık yılda Şubat 29 (diğerlerinde 28) gün olur. 4 ile tam bölünen yıllar artık yıl alınır, ancak sonu 00 ile biten 2000, 2100, 2200 gibi yılların 400 ile bölünmeyenleri artık yıl alınmaz.
     M.Ö. 1 Ocak 4713 yılı öğle ânından îtibâren geçen gün sayısına Juliyen târihi denir. Güneşin meyl (deklinasyon) ve tâdil-i zaman (zaman denklemi) değeri hesabı gibi işlemlerde kullanılır. Böyle düzenlemelerle takvimde yılın aynı mevsimine aynı ayların isâbet etmesi temin edilmeye çalışılmıştır.
        Bu maksatla güneşin yıllık görünen hareketi sırasında hizâsında bulunduğu takım yıldızları güneş doğmadan hemen önce ve battıktan hemen sonra rasat edilerek tespit edilmiştir. Böylece yılbaşı günü güneşin tutulma çemberi (ekliptik dâire-i husuf) üzerindeki yerine bağlanabilmekte, inkılap (solstice) ve itidâl (equinoks) (günberi ve günöte) noktalarına göre yeri belirlenebilmekteydi. Ancak bu usûl de istenen hassâsiyette değildi. Çünkü mevsimler hem arzın güneş etrâfında yörüngesi üzerindeki yerine ve hem de arzın mihverinin bu yörünge düzlemi ile yaptığı açıya bağlıdır. İtidâl noktalarının yerlerinin zamanla değiştiğinin M.Ö. 130 yıllarında fark edildiği kaydedilmiştir. İtidâl veya ekinoks noktalarının gerileme (precession) hareketinin sebebi arzın mihverinin (ekliptik ile yaptığı açının ortalama değeri pek değişmemekle birlikte) bir eksen etrâfında takriben 25.000 yılda bir devir yapacak şekilde dönmesidir. Bu düzeltmeler de yapılarak bilhassa jeodezik ve astronomik maksatlarla daha hassas zamanlar târif edilmiştir.
   
    Standart zaman (Müşterek zaman):
    Boylamları farklı, birbirlerinden ayrı olan ve hızlı ulaşım ve haberleşme bağlantısı bulunmayan şehirlerde her bir şehrin kendi mahallî zamânını kullanması ticârî ve idârî bakımdan bir mahzur doğurmaz. Önceleri her şehir kendi mahallî zamânını kullanırdı. Sonra haberleşme ve ulaşımın hızlanması neticesinde karışıklıklar ve yanlış anlamalar olmaya başladı. Bu karışıklığı ortadan kaldırmak için 1870 yıllarında başlayan arayışlar Kanada’da Sanford Fleming ve Amerika Birleşik Devletlerinde Charles F. Dowd’un da ileri sürdükleri 15 meridyen derecelik zaman dilimleri fikrinin umûmî kabul görmesiyle neticelendi. Günümüzde zaman veya saat dilimleri Greenwich’ten îtibâren sayılmaktadır. Her birisi 1 saatlik olmak üzere 24 adet zaman dilimi vardır.
    Günümüzde Avrupa’da; Batı Avrupa ve Doğu Avrupa zamanları kullanılmaktadır. Bu usûlde, her zaman diliminde, o dilime âit standart meridyenin mahallî vasatî (yerel ortalama) zamanı kullanılır. Böylece zamanın bilindiği belirli bir yerden meridyen derecesi cinsinden uzaklığı bilinen yerlerdeki zaman hesaplanabilmektedir. Zaman dilimleri haritasından da görülebileceği gibi bâzı dilimlerde husûsî durumları olan bölgelerin bulunması sebebiyle dilim sınırları meridyen dâirelerini aynen tâkip etmemiş, hattâ kaymalar yapılmıştır. On ikinci zaman diliminin içinde bulunan 180° tul veya boylam dâiresi ise “târih çizgisi” kabul edilmiştir. Bu çizginin hemen batısında bulunan memleketler doğusundakilerden veya Greenwich’ten bir takvim günü ileridedir. Bu çizgi bir memleketi, meselâ Yeni Zelenda’yı ortasından ikiye ayırmayacak şekilde bir kırık çizgi olarak geçirilmiştir. Bu düzenlemeler ticârî ve idârî bakımdan belirlilik temin ederek karışıklıkları ortadan kaldırmak maksadıyla yapılmıştır. Bu şehrin hangi zaman diliminde olduğu bilindiği takdirde bulunulan yer ile ortalama standart zaman farkı bulunabilir. Her zaman dilimi içindeki yerlerde o dilimin standart meridyenine âit mahallî vasatî zaman kullanılmaktadır. Meselâ:
    Türkiye’nin içinde bulunduğu ve Greenwich’ten 2 saat ileride olan zaman diliminin standard meridyeni 30° Doğu meridyenidir. Türkiye toprakları takriben 26,5° ilâ 44,5° tul dâireleri (meridyenleri) arasında yer aldığından doğu ve batı uçları arasındaki mahallî zevâlî zaman farkı (18°x4 dak/°)= 72 zaman dakikasıdır. İzmit şehrinden geçen standart meridyenden ise Türkiye’nin doğu ucunda -58 dakika batı ucunda +14 dakika fark vardır. Yâni Ağrı’da Ağrı’nın mahallî vasatî, zevalî zamânından 58 dakika geride olan; Edirne ve Ezine’de ise bu şehirlerin mahallî, vasatî zamanından takriben 14 dakika ileri olan Türkiye standart vasatî zamanı kullanılmaktadır.
    Günlerin uzun olduğu, güneşin erken doğduğu mevsimlerde bâzı memleketlerde standart zamandan 1 saat ileride olan daha doğudaki komşu dilimin standart zamanı kullanılmaktadır. Yaz zamanı (summer time), ileri saat veya ileri zaman olarak isimlendirilen bu tatbikat ise gün ışığından daha uzun bir müddet istifâde etmek maksadı ile yapılmaktadır. Bilhassa topraklarının büyük kısmı standart meridyenin doğusunda bulunan memleketlerde resmî, idârî, mesâî bakımından gün ışığından istifâde edilen zaman arttırılmış olmaktadır.
    Günlük zaman başlangıcı olarak günümüzde International Astronomical Union (Milletlerarası Astronomi Birliği) tarafından tavsiye edilen vasatî, yâni ortalama geceyarısı (veya vasatî zevâlî zaman cinsinden saat 12.00) kabul edilmiştir. Dünyâ için 24 saatlik bir vasatî günün başlangıcı Greenwich vasatî geceyarısıdır. Bu zaman “Greenwich (Griniç) Mean Time (GMT)”, yâni “Greenwich vasatî zaman” adını alır. Aşağıdaki paragraflarda teferruatı açıklanacak olan bu zaman, Fransızca “Temps Universel (TU)”, Almanca “Weltzeit (WZ)” ve İngilizce “Universal Time (UT)” isimleriyle anılmaktadır.
   
    Zamanın ölçülmesi: Aynı anda vukû bulmayan iki hâdise arasında geçen müddet, muntazam bir şekilde tekerrür eden bir hâdisenin tekrar sayısı olarak ölçülür. Ölçmek için bir mebde veya başlangıç ve bir de mukâyese birimi olarak kullanılacak standart zaman aralığına ihtiyaç vardır. Standart zaman aralığı muntazam tekerrür eden hâdisenin müteakip iki tekerrürü arasında geçen zaman cinsinden tespit edilir. Böyle bir zaman kâidesinin umûmî olarak kullanılabilmesi için târif edilen zamanın arzın her yerinde çok iyi bir takribiyetle aynı adedî (sayısal) değerle tespit edilmesine imkân vermesi lâzımdır. Arzın kendi mihveri (ekseni) etrâfında dönme hareketi, aynı arz etrâfında ve arzın güneş etrâfındaki dönme hareketleri bu şartı hâizdir. Rakkas (sarkaç) ise bu şartı yerine getirmez.
    Arzın mihveri etrafında dönüşü esas alınarak vasatî güneş zamanı (mean solar time) ve vasatî yıldız zamanı (mean sidereal time), arzın güneş etrâfında dönüş hareketi esas alınarak efemeris (ephemeris) zamanı, atomun muayyen kuantum seviyelerinde yaydığı elektromanyetik radyasyon esas alınarak atom zamanı (atomic time) târif edilmiştir. Bunlardan arz, ay ve güneşin dönme hareketine istinad edenlerin az da olsa zamanla ölçü birimi değişmektedir. Bunun sebebi ise bir tam devri tespit etmek için gök küresinde sâbit kabul edilen noktaların bir devre bâzan on binlerce yılı bulan devrî ve üniform olmayan (dalgalı) hareketleridir. Bunun için rotasyonel (deverânî), Efemeris ve Atom zamanları olarak ayrı ayrı ele alınırlar.
   
    Rotasyonel (Deverânî, Gayri Mütesâvî) zaman:
     Güneş zamanı-görünen güneşin günlük hareketi sırasında arz üzerinde bir yerin tûlünden (meridyeninden) müteakip iki geçişi arasında geçen müddete bir hakîkî güneş günü denir. Güneşin bir yerin tûlünden üst geçişi bir güneş saati (meselâ Dâire-i Hindiyye), bir teodolit veya bir teleskopla tespit edilebilir.
    Güneş, yıllık görünen hareketi sırasında her gün takriben 1° (4dak) doğuya doğru intikal ettiğinden (ötelendiğinden) bir hakîkî güneş gününün uzunluğu arzın kendi ekseni etrâfında bir tam dönüş müddetinden, vasatî güneş zamanı cinsinden ortalama olarak 3 dakika 56,555 saniye kadar daha uzundur. Ayrıca arzın güneş etrâfındaki yörüngesinin elips şeklinde olması ve arzın kendi etrâfında dönme mihverinin yörünge düzlemine (ekliptik veya dâire-i husûf’a) dik olmayıp bununla takriben 23,5° açı yapması sebebiyle hakikî güneş günlerinin uzunlukları birbirinden farklı olur. “Bir hakîkî güneş gününün uzunluğu” farkı zaman denkleminin o güne âit günlük değişimine eşittir.”
    Sâbit hızla çalışan mekanik saatlerin yapılarak on yedinci asırdan îtibâren kullanılmaya başlamasıyle uzunluğu değişmeyen bir ortalama güneş günü (mean solar day) kabul edilmiştir. Bir ortalama güneş günü, ortalama güneşin (ki bu güneş hakîkî güneşten ileride veya geride olabilir)meridyenden müteakip iki alt geçişi arasında geçen müddet olarak târif edilir. Bir vasatî güneş gününün 1/24’üne bir vasatî güneş saati, veya sâdece vasatî saat; bunun 1/60’ına bir vasatî güneş dakikası, bunun da 1/60’ına bir vasatî güneş saniyesi denir.
   Hakîkî güneş zamanı ile vasatî (ortalama) güneş zamanı arasındaki farka zaman denklemi (tâdil-i zaman, “equation of time”) denir. Bu fark iki güneşin saat açıları arasındaki farka muadildir ve rasatlarla tespit ve hesap edilerek almanaklarda cetveller hâlinde verilir. “Hakîkî zaman-ortalama zaman” olarak hesaplanan zaman denkleminin değeri takriben -14 dakika ile +16 dakika arasında değişir. Zaman denkleminin günlük değişim miktarı ise 0 ilâ ±0.5 dakika kadardır. Hakîkî güneş zamanı Gz ve vasatî güneş zamanı Oz ile gösterilirse, zaman denklemi E(t)= Gz-Oz olur.
   
   * MEHAZ : YENİ REHBER ANSİKLOPEDİSİNDEN ALINDI.
   
    ****
    ****

*** ALTUNTOP.NET -- Abdülhakim ALTUNTOP

TelePhone & WhatsApp :

*****

E-Mail :

altuntopnet@gmail.com

Adress :

BUCA / İZMİR